24 Mart 2012 Cumartesi

FİZİKİ COĞRAFYA

FLÜVYAL(AKARSU)TOPOGRAFYA ŞEKİLLERİ
   Bir akarsu tek bir büyük iklim bölgesinde akabildiği gibi farklı iklim bölgelerinde de akışını sürdürebilmektedir.Böylece yeryüzünün çok farklı alanlarında akarsuların aşındırma ve biriktirmelerine bağlı olarak farklı yer şekilleri oluşmaktadır.Bu yeryüzü şekillerinin başında vadi çeşitleri, drenaj sistemleri, ve diğer aşındırma biriktirme şekilleri gelmektedir.
VADİ ÇEŞİTLERİ
  Vadiler ,üzerinde yer aldıkları formasyonların özelliklerine ,eğime, oluşum sürelerine,yataklarında bulunan su miktarına, uzunluklarına göre gruplandırılarak incelenir;

Kertik (V profilli) vadiler

  • Henüz başlangıç safhasında olan genç vadilerdir.
  • Vadi genişlikleri dar ve henüz vadi tabanı fazla aşındırılmamış olduğundan derinlikleri azdır.
  • Vadi yamaçları henüz işlenmemiştir.

Kanyon Vadiler

Yamaçları oldukça dik ve derin, tabanları genellikle dar vadilerdir.














Menderesli Vadiler

Akarsu yatağında eğimin azalmasına bağlı olarak akarsuyun sağa-sola büklümler yaparak akmasıyla menderesler meydana gelmektedir.Yurdumuzda Büyük ve Küçük Menderes
ırmakları, Gediz Nehri, kolları ile bir çok akarsuyun genişledikleri ve eğimlerinin azaldığı yerlerde menderesli vadilere rastlanmaktadır.


Yarma Vadiler

Karşılarına çıkan yükselti basamaklarını enine kesen, topografyaya uymayan vadilerdir.Kuzey Anadolu dağları ve Toros dağlarını enine kesen vadilerin çoğu ,Ankara kalesi yakınlarındaki vadi ve Doğu Anadolu bölgesindeki birçok vadi yarma vadi özelliği göstermektedir.




Tabanlı Vadiler

Vadi tabanının oldukça genişlemiş olduğu vadilerdir.



Asılı Vadi

Genellikle buzul istilasına uğramış bölgelerde ,akarsuların denize döküldükleri falezli kıyılarda ve faylanmalara uğramış sahalarda görülürler.
Yaygın olarak oluştukları bölgeler buzul bölgeleridir.

Çıkmaz Vadiler
Daha çok karstik bölgelerde erimeye bağlı olarak oluşan, her tarafı kapalı olan vadilere çıkmaz vadi veya kör vadi denir.



AKSARAY VE COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ

AKSARAY İLİNİN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
  Aksaray, kuzey ve güney Anadolu dağlarının birbirinden uzaklaştığı İç Anadolu bölümünün orta Kızılırmak kesimine girer. Kuzey yarım kürede ekvatordan 37-38 paralelleri, doğu yarım kürede 33-35 meridyenleri arasında yer alır.
  Doğuda Nevşehir, Güneydoğuda Niğde, Batısında Konya ve Kuzeyde Ankara ile Kuzeydoğuda Kırşehir ile çevrilidir. 7997 km² yüzölçümünde geniş bir alana sahiptir.
  Bölgede Hasandağı, Melendiz Dağları ve Ekecik Dağı gibi volkanik dağlar ile lavların meydana getirdiği platolar vardır. Batıda ise Konya Ovasının büyük bir kesimi Aksaray sınırları içerisinde kalmaktadır. Melendiz Dağlarından çıkarak Tuz Gölüne dökülen Uluırmak, geniş bir plato meydana getirmektedir.
  İlin önemli dağları Hasandağı (3268), Küçük Hasandağı (3040m) ve Ekecik Dağı (2033m)'dir. Aksaray'ın deniz seviyesinden yüksekliği 980 metre'dir.

ARAZİNİN JEOLOJİK YAPISI
  Aksaray, İç Anadolu Bölgesinin güney doğusunda, Orta Kızılırmak platosunun devamını teşkil eden ve tersiyerde oluşmuş kalkerli volkan tüflerinin meydana getirdiği arazi ile Tuz Gölü havzasının devamı olan ova üzerine kurulmuştur. Güneyde ve doğuda tersiyerde oluşmuş volkanik arazi geniş yer tutar.
  Volkanik dağların en önemlileri Hasandağı ile Melendiz Dağlarıdır.
  İl merkezinin kuruluş alanı ise orta Kızılırmak platosunun Tuzgölü havzasından ayrıldığı fay basamağının güneyidir. Bu fay basamağı Melendiz Dağlarından gelen ve Tuz Gölüne ulaşan Uluırmağın biriktirdiği alüvyonlarla, doğusunu çevreleyen platolardan taşınan alüvyonların birikinti ovası üzerindedir.                                 
















GEZEGENLER

MERKÜR
 
    Adını ticaret ve yolculuk tanrısı ve tanrıların habercisi olarak bilinen Merkür'den alır.Çıblak gözle izlenebilen 5 gezegenden biridir.
    Güneş sistemi gezegenlerinin en küçüğü ve Güneş'e en yakın olanıdır.Güneş'e ortalama uzaklığı 58 milyon km, Dünya'ya uzaklığı 91 600 00 km'dir.
     Gezegende yüzey zemini kupkuru olup, zemin yoğun bir toz örtüsü ile örtülüdür.Yüzeyinde dev krater çanakları vardır.
Merkür'den ilk fotoğraflar


Araştırmacılar, fotograflarda gözlenen buruşukluk benzeri dağ sırtlarının oluşumunu, gezegenin yaşlandıkça büzülerek küçülüyor oluşuna bağlıyorlar.

  • Uydusu bulunmamaktadır.
  • En büyük çekirdeğe sahip ve demir oranı en yüksek gezegendir.(güneşten gelen sıcaklıktan dolayı)
  • Neredeyse ovası yok.Engebeli bir yapıya sahip.Sadece sabah ve akşamları görülüyor.

VENÜS

Venüs gezegeni ,Dünya'ya en yakın gezegen olduğundan bizlerin çıplak gözle en iyi görebildiğimiz ve Yer'den gözlendiğinde en parlak gezegendir.Büyüklüğü açısından Dünya ile kardeş gezegen olarak da bilinmektedir.

Venüs saat yönünün tersinden döner.Atmosferi yoktur.Bütün atmosfer uzya kaçmış şekildedir.Korkunç bir sera etkisi yaratan bulut vardır.


MARS
Dünya'dan 78 milyon km , Güneş'e 228 milyon km uzaklıkta olup, yörüngede dolanma süresi 687 gündür.Mars yüzeyinde buz tepeleri olduğu var sayılıyor.Dünyamızdakinin %1'i kalınlığında atmosferi vardır.Gündüz ekvator sıcaklığı 10 derece civarlarına ulaşır, fakat atmosferi bu sıcaklığı tutabilmesi için yeterli olmadığından, geceleri sıcaklığı -75 dereceye kadar düşer.

JÜPİTER

   Jüpiter gerek çap, gerekse kütle açısından güneş sistemindeki en büyük gezegendir.Kütlesi tek başına diğer tüm gezegenlerin toplam kütlesinin 2,5 katına ulaşır.
   Büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşmakta ve gaz devleri sınıfına girmektedir.
   Güneş, Ay ve Venüs'den sonra en parlak gök cismidir.
   
  Jüpiter'in kütlesinin büyük kısmı hidrojen ve helyumdan oluşmaktadır.
  Atmosferde dikey ve yatay doğrultuda yoğun bir hareketlilik gözlenir, 600km./saat hıza ulaşan rüzgerlara sıkça rastlanır.4 tane Dünyayı içine alacak fırtınalar oluyor.
  Jüpiter Güneş sistemi içinde en güçlü alana ve büyük manyetosfere sahip gezegendir.  






SATÜRN
  Satürn büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşmakta ve gaz devleri sınıfına girmektedir.Satürn,tüm gezegenler arasında yoğunluğu en düşük olanıdır.
  Satürn güçlü bir manyetik alana sahiptir.
  Satürn'ün uydusu olan Titan tamamen metan sıvısıyla dolu tek uydudur.


URANÜS
Uranüs Jüpiter ve Satürn'den sonra en fazla uyduya sahip olan gezegendir.


NEPTÜN
Güneş'e olan uzaklığından dolayı Neptün gezegeni hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır.Yüzeyinde bilinen en yüksek sıcaklıklar -220 dereceye yaklaşır.


PLÜTON

'Güneş'in etrafında dönen, yuvarlak şekil alacak kadar kütle çekime sahip, yörüngesinde kendi bağımsız ekosistemini sürdürebilen göktaşları gezegendir.' şeklindeki gezegen tanımına uymadığı için ve Plüton'un yörüngesinin Neptün'le kesişmesi nedeniyle gezegen sınıfından çıkartılmıştır.

19 Mart 2012 Pazartesi

GÜNEŞ VE GÜNEŞ SİSTEMİ

                                                     GÜNEŞ VE GÜNEŞ SİSTEMİ
         Samanyolu gök adasında bilinen 200 milyar yıldızdan birisi olan Güneş; kütlesi sıcak gazlardan oluşan ve çevresine ısı ve ışık yayan gaz halinde bir yıldızdır.
         Güneş enerjisinin oluşması, helyum gazının oluşmasıesnasında, hidrojen atomlarının birbiriyle birleşmesi sonucu açığa çıkan enerji ile ilgilidir.Bu oluşum Güneş'te bir nükleer reaksiyonun varlığını ortaya koyar.
         Güneş'in yüzeyinde tanımlanması ve açıklanması pek kolay olmayan ,buna karşılık yüzeyde farklı sıcaklıkta bölgelerin bulunduğu bilim adamları tarafından ortaya çıkarılmıştır.bunlar sıcaklık farkından dolayı uzak mesafelerden açık ve koyu renkli olarak görülürler.Koyu renkli ve büyük olanlara güneş lekeleri adı verilmiştir.Alev alev yanmakta olan güneş küresi ergimiş bir kor yığını görünümündedir.
          Güneş sistemi , güneşin çekim kuvvetinin etkisiyle ; gezegenler, gezegenlerin uyduları , kuyruklu yıldızlar ve meteorların yine güneş etrafında birikmesiyle oluşan gök cisimleri topluluğudur.
           Güneş sisteminde bulunan gezegenler ve diğer gök cisimleri çekim kuvvetinin etkisiyle güneş etrafında ve belli bir yörünge üzerinde dönmektedirler

              
                          GEZEGENLER
     Bir yıldızın etrafında dolanan ve kendisi yıldız olmayan doğal gök cisimlerine 'gezegen' adı verilir.
      Gezegen adı; Güneş sistemi içinde , Güneş'in doğrudan uydusu olan ve (IAU) tarafından bu tanıma uygun bulunmuş 8 gök cismini belirlemede kullanılır.
     Gezegenler ,Güneş'e olan uzaklıklarına göre;Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün.
      Plüton dış merkezli bir yörüngeye sahip olduğu için gezegen olup olmadığı tartışılıp, 24 Ağustos 2006 yılında ise Uluslararası Gökbilim Birliği Plüton'un gezegen sınıfından çıkarılarak 'cüce gezegen'sınıfına konulduğunu açıklamış.
     En büyük gezegen: Jüpiter 

Dünya'ya uzaklık  ve yarıçap olarak en yakın gezegen:Venüs
Dünya'ya benzeyenler :Merkür, Venüs, Mars
Dev yapılı gezegenler:Jüpiter, Satürn
Uzak gezegenler:Uranüs, Neptün
Dünya'nın 1, Mars ve Neptün'ün 2,Uranüs'ün 6, Satürn'ün 10, ve Jüpiter'in 12 uydusu var.Merkür, Plüton ve Venüs'ün uydusu yoktur.
   Gezegenlerin dönüş hızları güneşe olan uzaklıklarına göre ters orantılıdır.
   Gezegenler ayrıca, iç ve dış gezegenler olarak ikiye ayrılabilirler; Güneş ile Asteroit kuşağının arasında kalan Merkür, Venüs, Dünya ve Mars iç gezegenler grubunu oluştururken, Güneş ile Asteroit kuşağının ötesinde kalan Jüpiter,Satürn,Uranüs,Neptün ise dış gezegenler grubunu oluştururlar.











12 Mart 2012 Pazartesi

BİR YILDIZIN HAYATI

                                                          GÖKYÜZÜNDEKİ GEÇMİŞ

    

    Yıldızların yapısında bulunan Hidrojen Helyum'a çevrilir(Yıldızlerın görevi). 4 Hidrojen atomunun birleşimi ile , Helyum oluşur. Merkezdeki Hidrojen bittiği zaman çekirdek büzüşür ve Helyum füzyonu başlar.Helyum atomlarının birleşmesi sonucu oluşan, Berilyum çok dengesiz bir izotoptur.Kendi başına füzyona uğraması mümkün değildir.
    Küçük yıldızlar, evrimini tamamlayamadan söner.Büyük yıldızlar ise ,dev bir yıldız olduktan sonra yok edici bir patlama geçirirler.
    Yıldızın ömrü onun kütlesi ile ters orantılıdır yani yıldızın kütlesi büyüdükçe ömrü kısalmaktadır.
   Bir yıldızın nasıl son bulacağını , ölüm aşamasına geldiği andaki kütlesi belirler.
  •      Hiç bir kalıntı yok
  •      Beyaz cüceler(beyaz ve küçük)
  •      Nötron yıldızları(süpernova patlama ile)
  •      Karadelikler



ÖLMÜŞ BİR YILDIZ:Uzun zaman önce yok olan bir yıldızın geride bıraktığı 'Crab' adındaki toz ve gaz kütlesinin görüntüsü.


MUHTEŞEM FIRTINA:Bu fotoğrafta Omega adlı toz kümesindeki yıldız oluşumu resmediliyor.

11 Mart 2012 Pazar

BÜYÜK PATLAMA

                                             BİG BANG TEORİSİ(BÜYÜK PATLAMA)


    1929 yılında Amerikalı astronom Edwin Hubble'nin ortaya koyduğu 'evrenin genişlediği' gerçeği , yeni bir evren modelini doğurdu.Evren genişlediğine göre , zamanda geriye doğru gidildiğinde çok daha küçük bir evren , daha da geriye gittiğimizde 'tek bir nokta'ortaya çıkıyordu.Yapılan hesaplamalar ,evrenin tüm maddesini içinde barındıran bu 'tek nokta'nın korkunç çekim gücü nedeniyle 'sıfır hacme'sahip olacağını gösterdi.Evren,sıfır hacme sahip bu noktanın patlamasıyla ortya çıkmıştı.bu patlamaya 'Big Bang'(büyük patlama)adı verildi.
     'Büyük Patlama' ile evren yoktan var hale geldiğini ispatlamıştır.Yani evren sonsuz değildir, Allah evreni yoktan yaratmıştır.
       Patlama sırasında en önce hidrojen ve helyum gibi hafif elementler ortaya çıkıyor.Bundan sonra bu çok önemli gazların yıldızları oluşturmak için yoğunlaşmasından önce yüzmilyonlarca yıl geçmesi gerekiyor.


5 Mart 2012 Pazartesi

COĞRAFYA







Coğrafya ve Önemi:Tabiatın dilini çözen tek bilim dalı coğrafyadır.Tabiat dediğimiz sadece coğrafyadır.

BİYOSFER;Toprak, Hava, Su..
Biyosfere üç soru sorarız:
   1)Neden-Sonuç:Neden burada ova var? Bu durumun sonucu ne?
   2)Bağlantı İlkesi:Bu bölgede karasal iklim görülmektedir.Bu bölgede hububat türleri görülmektedir.
   3)Dağılım ilkesi(Haritalandırma)