9 Nisan 2012 Pazartesi

VOLKANİK ŞEKİLLER

VOLKANİK ŞEKİLLER
  Volkanik sahalarda meydana gelen ve diğer yeryüzü şekillerindenbelirgin olarak ayrılan yer şekilleri vardır.Yer altında bulunan kızgın magma yerkabuğunun kırıklı yerlerinden yeryüzüne çıkar.Bu çıkışta yalnızca lavlar yüzeye çıkabildiği gibi , toz ,kül, su buharı ve küçük kayaçlar da yüzeye çıkabilmektedir.Yerkabuğuna yaklaşıp yüzeye çıkamayan ve burada soğuyarak katılaşan lavlar  derinlik volkanizmasını meydana getirir.
  Volkanik faliyetler 3 şekilde meydana gelir:
  • Levha sınırında
  • Dalma batma zonlarında
  • Kara içlerinde fay kırıklarında  meydana gelir
   Volkanik maddelerin yayılış alanlarında zamanla bir takım özel yeryüzü şekilleri meydana gelmektedir.Bunların başlıcaları; volkan konileri , kraterler, kalderalar, maarlar, diatremalar, peribacaları, yastık lavlar, dayklar,nekler ve barrankolardır.

Volkan Konileri
  Volkanik sahalarda volkanların çıkarmış oldukları lavlar, volkan külleri, volkan kumları gibi maddelerin üst üste yığılmaları sonucunda oluşan ve şekilleri koniyi veya ters huniyi andıran şekillerdir.
   Konilerde volkanik malzemenin yeryüzüne çıktığı kısımlarda krater, kraterin altında derinlere doğru inen ve lavların geçtiği volkan bacası gibi bölümler yer almaktadır.
   İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerimizde çok tipik volkan konileri bulunmaktadır.Bunların bazıları Büyük ve Küçük Ağrı, Erciyes, Süphan, Karadağ, ve Hasandağı'dır.

HASANDAĞI
Kraterler
   Volkan konilerinin üst kısmında kenarları dik ortası çukur olan ve volkanik malzemenin yeryüzüne çıktığı bölümlerdir.Volkan konileri ters huniyi andırıken ,kraterler huni biçimlidir.
   Geniş volkan konilerinin içerisinde daha küçük yeni bir volkan konisi meydana gelerek iç içe volkan konileri oluşabilmektedir.Konilerin bazılarının tabanlarında sular birikerek göller meydana gelebilmektedir.Böyle göller 'krater gölü'olarak isimlendirilir.

Kalderalar
  Kraterlerin sonradan meydana gelen çökmeler yada patlamalar sonucu genişlemesi ile oluşmuş çukurlardır.Kraterlerin çapları 2 km. yi pek geçmezken , kalderaların çapları genellikle 25 km.yi bulmaktadır.
Nemrut kalderası(Türkiye) en geniş çapı 10 km. , Aso-san(Japonya) kalderası genişliği 25 km. , Nemrut kalderası(Türkiye) genişliği 10 km.
Nemrut Kalderası

Maarlar
  Volkanik arazilerde gazların yüzeye yaptıkları basınç sonucu meydana gelen patlamalarla oluşmuş büyük çukurlardır.Şekilleri genellikle elips vaya daireye benzer.Maarları kraterlerden ayıran en önemli fark, içlerinden lav akışının gerçekleşmemiş olmasıdır.
  Ülkemizde Nevşehir yakınlarındaki Acıgöl , Karapınar yakınlarında bulunan Acıgöl ve Meke Tuzlası maarlara örnek verilebilir.Almanya, Fransa, İtalya gibi Avrupa ülkeleri ile Japonya ve Meksika'da da maarlara sıkça rastlanır.


Diatremalar
  Maarlara göre daha küçük patlama kraterleridir.
  Mısır'da Kosta Rika'da, yurdumuzda Krapınar çevrelerinde diatremalar bulunmaktadır.

Peribacaları
  Peribacaları , kalın ve eğimli tüf tabakalarının yüzey suları tarafından aşındırılması ile oluşmuş ilginç yeryüzü şekilleridir.Sel sularının dik yamaçlarda kendine yol bulması, sert kayaların çatlamasına ve kopmasına neden olmuştur. Alt kısımlarda bulunan ve daha kolay aşınan malzemenin derin bir şekilde oyulması ile yamaç gerilemiş, böylece üsy kısımlarda yer alan şapka ile aşınmadan korunan konik biçimli gövdeler ortaya çıkmıştır.Bu durum, peri bacalarının oluşumunda, rüzgar etkisinden çok yagmur sularının yüzeydeki akışının daha önemli oldugunu ortaya koymaktadır. Yağmur sularının bu denli etkili ve güçlü yüzey akıntısı olarak gelismesine ise en önemli etken bitki örtüsünün azlıgı ve tüflerin geçirimsiz olmasıdır

Yastık Lavlar(Pillow Lavas)
Denizaltında meydana gelen volkanizma sırasında yerkabuğu üzerine çıkan lavlar, su ile temas ettiklerinde bünyelerine su alıp şekil değiştirerek katılaşırlar.Katılaştıklarında şekilleri yastığı andırdığından yastık lav olarak isimlendirilmişlerdir.

Dayklar
  Yerkabuğuna doğru sokulan magma yerin çatlaklarındaki dar boşluklara dolarak yüzlerce bazen binlerce metre uzunluğa ulaşarak buralarda katılaşırlar.Üstte bulunan tabakalrın daha sonra aşınmasına bağlı olarak bu katılaşan yer altı volkanizma şekilleri yeryüzüne çıkarlar.Bu şekillere dayk adı verilir.

Neckler
 Volkan bacaları lav çıkışından sonra ,bacada kalan lavların katılaşması ile tıkanırlar.Sonraki bir faliyet sırasında bu tıkaçların bazıları ortadan kalkabilirler.Volkan bacalarını tıkayan ve sonradan aşınmalarla ortaya çıkan dikey sütun şekilli çıkıntılara Neck veya tıkaç denilmektedir.

Barrankolar
  Sel suları volkanın yamaçlarında yan yana çok sayıda küçük vadiler oluştururlar.'V' şeklinde genişliği ve derinliği az olan bu vadiciklere Barranko adı verilmektedir.

KURAK VE YARI KURAK BÖLGELER TOPOGRAFYASINA AİT ŞEKİLLER

  Kurak sahalarda ortamdaki nemin az ve günlük sıcaklık farklarının fazla olması kayaçlar arasında genleşmeye neden olduğundan bu şartlar fiziksel çözülmeyi hızlandırır.Rüzgarların , tozları ve kumları başka yerlere taşımaları ile deflasyon aktivitesi meydana gelir.Rüzgarlar tarafından kayaçların cilalanma, çizilme ve oyulma işlemine de korrazyon denilir.

A.RÜZGARLARIN OLUŞTURDUĞU AŞININ ŞEKİLLERİ

Yardanglar
Kurak bölgelerde rüzgarın aşındırmasına bağlı olarak oluşan şekillerdir.Hakim rüzgar yönü, doğrultunun uzanışını belirler.Oyukların yükseltisi birkaç cm.ile birkaç metre arasında değişmektedir.

Şahitkayalar
  Üst kısmı dirençli kayalarla kaplı arazilerde rüzgarlar tarafından üst tabakaların ve zeminin işlenmesiyle meydana gelmiş bir kaya şeklidir.Üst kısımlarında şapkaya benzeyen kısımlar yer alır.
Kovuklar,Tafoniler
 Blok halinde uzanan kayalar üzerinde çözünme ile parçalanarak gevşemiş kısımların rüzgarlar tarafından sökülerek kayadan uzaklaştırılması ile oluşur. Kayalar üzerinde çeşitli büyüklüklerde boşluklar oluşur.

Façetalı Çakıllar
 Kurak bölgelerde kuvars gibi sert kayaçların sert rüzgarlar ve kum fırtınaları tarafından sürüklenmesi sonucu yüzeylerinde cillanmalar ve rüzgarların esiş yönüne doğru dışbükey bir oyulma (façeta) meydana gelir.

Hamadalar(Çöl kaldırımı)
Çöl sahalarında rüzgarın neden olduğu deflasyon sonucunda, toz ve ince kumların rüzgarlar tarafından süpürülerek başka yerlere taşınması ve taşınamayan iri unsurların tabanda ortaya çıkmasıyla oluşan ve kaldırımları andıran şekillere çöl kaldırımı denir.
Badlands(Kırgı Bayırlar)
Yarı kurak iklim bölgelerinde kumlu, killi, marnlı tabakalardan oluşan arazilerde eğimi fazla olan yüzeylerin yağmurların etkisi ile parçalanması, birbirini takip eden keskin sırtların oluşması ile meydana gelen topografya şekillerine denilir.

B.RÜZGARLARIN OLUŞTURDUĞU BİRİKİM ŞEKİLLERİ

Kumullar
  Kumların rüzgarlar tarafından gelişigüzel bir şekilde biriktirilmesi sonucunda oluşan şekiller ve yığınlardır.İnce bir şekilde ardalanmış kum yığınlarına denilir.Kurak bölgelerin her kesiminde özellikle Büyük Sahra çölünde görülmektedirler.

Barkanlar
Kumların bol olduğu çöl bölgelerinde rüzgarların esiş yönü doğrultusunda kumların yığılmasıyla oluşan yarım ay şeklindeki kum yığınlarına denilir.


Parabolik Kumullar
  U şeklindeki kumullardır. Barkanlara benzerler fakat onlardan farklı olarak, içbükey yamaçları hakim rüzgara bakar. Ayrıca bu yamaç barkanlarda olduğu kadar dik değildir.Parabolik kumulların daha uzun kollu olanlarına firkete kumulu adı verilir. Parabolik kumulların oluşumlarında önce bir deflasyon çukuru meydana gelir. Bu çukurdan havalanan kumulların onun çevresinde yığılmalarıyla da parobolik kumullar oluşur.
Seyfler
  Uzunlamasına boyuna kumul sıralarıdır.
Lünetler
  Avustralya'da kurak sahalarda görülen hilale benzeyen birikim şekillerine denilir.
Lösler
  Kurak bölgelerde ve çöllerde rüzgarların taşıyıp oluşturduğu topraklardır.Bunlar özellikle buzul devrinde glasiyelerin gerilemesinden sonra buzların erimesiyle beslenen çok büyük nehirlerin taşıdığı ve biriktiği materyalin rüzgârla taşınmasından ve biriktirilmesinden oluşmuşlardır.
  Lösler büyük oranda silt içerirler.Renkleri grimsi sarı veya kahverengimsi sarıdır.İçinde bulunan büyük parçacıklar genellikle ayrışmamıştır.En fazla kuvars içermekle beraber fazla miktarda feldispat, mika, hornblent ve ojit gibi minerallerle de rastlanır.Lös yatakları Amerika'da Missippi ve Missouri vadileri'nde, Almanya'da Ren Vadisi'nde, Polonya'da, Macaristan'da, Romanya'da, Güney Rusya'da ve Çin'de geniş alanları kaplar.
  Lös yataklarının en önemli özelliklerinden biri de bunların erozyonla aşınması sonucunda derin sel oyukları ve dik duvarların oluşmasıdır.





1 Nisan 2012 Pazar

FİZİKİ COĞRAFYA

AKARSU AĞI (DRENAJ) TİPLERİ
  Akarsuların faaliyet sahalarında vadilerin sıralanışları bölgeden bölgeye sıralanışları bölgeden bölgeye değişmektedir.Vadilerin birbirinden farklı oluşturdukları bu ağ sistemini birbirlerine benzerlikleri açısından gruplandırmak mümkündür.Akarsu ağı yada drenaj tipi denilen bu sınıflandırmada akarsuları şu gruplara ayırmak mümkündür:
  • Dandritik drenaj ağı
  • Ortogonal drenaj ağı
  • Radyal drenaj ağı
  • Parelel veya yarı paralel drenaj ağı
  • Dairemsi drenaj ağı
  • Bozulmuş drenaj ağı
  • Karışık drenaj ağı
  • Örgülü drenaj ağı
  • Sentripetal drenaj ağı
AKARSULARIN OLUŞTURDUKLARI DİĞER ŞEKİLLER

IRMAK ADALARI
  Adından da anlaşılacağı üzere ırmakların içerisinde oluşmuş olan adalardır.Bu adaları normal adalardan ayıran fark deniz yada göl içerisinde olmamaları ve akarsular tarafından oluşturulup yine akarsular tarafından ortadan kaldırılabilmeleridir.
  Bu adaların bir kısmı yağışlı sezonda akarsu tarafından ortadan kaldırılır.Bir kımı ise yıl boyunca varlığını koruyarak üzerinde bitki örtüsü gelişir.

DEV KAZANLARI
  Akarsuların şelaleler oluşturarak aktıkları vadi içlerinde başlangıçta suyun yukarıdan düşmesine bağlı olarak, sonradan suyun burgaç vari şekilde dönerek tabanı aşındırmasına bağlı çukurlar oluşur.İlginç şeklinden dolayı dev kazanı olarak adlandırılırlar.










BİRİKİNTİ KONİLERİ

  Akarsular dağlık sahalardan ovalara veya düz alanlara doğru inerlerken eğimin fazla olmasının etkisiyle bol miktarda enkaz taşırlar.Dağlık sahalardan düz alanlara geldiklerinde taşıma gücü zayıflayan akarsular getirdikleri enkazı eğimin azaldığı yerlerde bırakarak devam ederler.Akarsuların biriktirdikleri bu yığınlara birikinti konileri denilmektedir.
Dağ İçi ve Dağ Eteği Ovaları
   Dağların eteklerinde birikinti yelpazelerinin birbiriyle birleşmesi sonucunda az eğimli olan dağ eteği ovaları oluşur. Örneğin Bursa ovasının güney kesimi bu şekilde oluşmuştur. Ayrıca Bozdağların ve Aydın Dağlarının Gediz ve B. Menderes havzalarına bakan yamaçlarında görülürler.

  Dağ içi ovası: Etrafı dağlarla çevrili, az eğimli yerlerde karstik çanaklarda yâda tektonik çöküntülerde alüvyonların birikmesi sonucunda oluşur. Yâda bunlar karşılıklı iki yamaçta bulunan dağ eteği ovalarının zamanla ilerleyerek birleşmesi sonucu oluşular. Örnek: Bolu, Erzincan, Muş ovaları
TARAÇALAR

  Taraçalar deniz, göl veya akarsu kenarlarında meydana gelebilirler.Akarsuların her iki kenarında bugünkü vadi tabanına göre yüksekte bulunan düzlüklere taraça veya seki denilmektedir.
     

                      KARSTİK ŞEKİLLER
 
     Yapısı kalker, jips, dolomit gibi kolay eriyebilen taşlardan oluşan sahalarda özellikle yağmur sularının teması sonucu özel şekiller meydana gelir.Bu yeryüzü şekilleri karstik şekiller olarak adlandırılır.
KARSTİK ERİME ŞEKİLLERİ
 
LAPYALAR
  Karstik arazilerde, yağışlar sonucunda yeryüzüne düşen sular, kireçtaşlarını aşındırarak oyuklar ve yarıklar oluşturur. Bunlara lapya denir.
  Lapyalar en küçük karstik çözünme şekilleridir. Toroslar’da, Bolkar Dağları ile Aladağlar’ın yamaçlarında bu tür şekiller yaygın olarak görülür.


DOLİNLER

  Lapyalar zamanla genişleyip birleşerek dolinleri oluştururlar. Derinlikleri birkaç metredir. Çapları ise birkaç yüz metreyi bulabilir. Göller Yöresi’nde, Geyik ve Bolkar Dağları ile Aladağlar üzerinde, İç Anadolu’nun güneyindeki Obruk Plâtosu’nda sayısız örnekleri vardır.



UVALALA VE POLYELER

  Karstik sahalarda dolinler zamanla genişleyerek uvala denilen şekilleri oluştururlar. Uvalalar da genişleyip birleşirlerse polye adı verilen şekilleri meydana getirirler.
  Ülkemizdeki bazı ovalar polye ovası özelliğindedir. Bunların en önemlileri Muğla, Elmalı, Kestel, Çeltikçi, Suğla, Bozova, Kızılova, Bademağacı, Kızılkaya, Seki ve Gembos polyeleridir.





DÜDENLER

 Karstik bölgelerde huni şeklinde ağız kısmı geniş, taban kısmı dar olan ve aşağıya derine doğru gittikçe boşluğu kaybolan şekillerdir.Düdenler yerüstü sularının yeraltına geçmesini sağlayan doğal kuyulardır.
OBRUKLAR
 Yer altındaki mağara ve galeri tavanlarının çökmesiyle oluşmuş derin karst kuyularıdır. Obrukların bazılarının tabanlarında sular birikmiştir ve obruk gölleri meydana gelmiştir.
  Ülkemizin özellikle Konya Bölümü’nde obruklar yaygın olarak görülür. Bu bölümde Kızılören, Timraş, Kuruobruk ve Çalıdeniz obrukları en çok bilinenlerdir. Ayrıca Akdeniz Bölgesi’nde Akseki’nin doğusunda çok derin obruklar bulunur. Silifke’nin doğusundaki Cennet – Cehennem obrukları turistik açıdan önemlidir.

MAĞARALAR
  Karstik alanlarda yer altı sularının eritmesi sonucu oluşan doğal yer altı boşluklarına mağara denir.Bu mağaralar birer turizm alanıdırlar. En tanınmış olanları Damlataş (Alanya), Karain (Antalya), İnsuyu (Burdur), Dim (Alanya), Zindan (Isparta), Dilek kuyu (Mersin) ve Narlı kuyu (Mersin) mağaralarıdır.


DOĞAL KÖPRÜLER

  Akarsular yeryüzünde akışlarını sürdürürken bazen düdenlerden yer altına sızarak kaybolur ve hemen yakında yeniden yer üstüne çıkarak akışını sürdürebilir.Bu tür yeryüzü şekilleri doğal köprü olarak isimlendirilmektedir.



KARSTİK BİRİKME ŞEKİLLERİ

TRAVERTENLER

Karstik alanlardan kaynaklanan suların içerisinde eriyik halde bulunan kireç, buharlaşma ve sudaki karbondioksitin ayrışması sonucu çökelir ve travertenler meydana gelir.Ülkemizde traverten oluşumu en yaygın olarak, Antalya Ovası’ndadır. Bursa’da, Denizli civarında,Pamukkale’de ve Silifke’de de travertenler oluşmuştur.
PAMUKKALE

SARKIT VE DİKİTLER

Mağara tavanından sarkan kalsiyum karbonat çökelti taşlarına sarkıt, mağara tabanından yükselenkalsiyum karbonat çökelti taşlarına ise dikit adı verilir.
Sarkıt ve dikitler birleşirse sütun adı verilen şekiller oluşur. Akdeniz Bölgesi’ndeki karstik mağaralarda sarkıt, dikit ve sütunlar fazlaca oluşmuşlardır.